Teknolojinin gelişmesiyle birlikte Türkiye’nin ve dünyanın uzak bölgelerdeki tacirler arasındaki ticaretin hız kazanması söz konusu olmuştur. Bu nedenle yürürlükteki Türk Ticaret Kanunu hükümlerinin her geçen gün gelişen ticaret uygulamaları göz önüne alınarak güncellenmesi zorunlu hale gelmiştir.
Uzun bir çalışma sürecinden sonra 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan ve anonim ile limited şirketlerin denetlenmesine ilişkin hükümleri ve şirketlerin yeni muhasebe düzenine geçiş hükümleri 1 Ocak 2013 tarihinde, diğer maddeleri ise, 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girecek olan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (Bundan sonra “Yeni TTK” olarak anılacaktır) şirketlerin hukuki ve idari yapılarında önemli değişikliklere yol açacak hükümler ihtiva etmektedir. Türkiye’de yaygın olarak kurulan ve işletilen şirket çeşitlerinden biri olan limited şirketler de, gerek idari, gerek hukuki, gerekse iktisadi açıdan bir takım esaslı değişikliklere uğrayacaktır.
Yeni TTK’da yer alan limited şirketler ile ilgili temel yeniliklerin bazıları ana başlıklarıyla şöyledir;
1. Kurucu ortak sayısı ve ortaklar
Yeni TTK’nun “Tanım ve Kuruluş” başlıklı 573.maddesi ile limited şirketlerin tek gerçek veya tüzel kişi tarafından kurulabilmeleri mümkün hale gelmektedir. Ancak, limited şirketin tek kişi tarafından kurulması halinde, limited şirket müdürleri, şirketin tek ortaklı bir limited şirket olduğunu, tek ortağın adını, vatandaşlığını ve yerleşim yerini tescil ve ilan ettirmek zorundadırlar.
Ayrıca, yeni TTK’na göre, eğer limited şirket birden fazla kişi tarafından kurulur, fakat daha sonra ortak sayısı bire düşer ise, durumun, bu sonucu doğuran işlemin, gerçekleştiği tarihten itibaren yedi gün içinde şirket müdürlerine yazılı olarak bildirilmesi gerekecektir. Limited şirket müdürleri ise, bildirimin alınması tarihinden başlayarak yedinci günün sonuna kadar, şirketin tek ortaklı bir limited şirket olduğunu, tek ortağın adını, vatandaşlığını ve yerleşim yerini tescil ve ilan ettireceklerdir.
Öte yandan yeni düzenleme, şirketin tek ortağı kendisi olacak bir şirkete dönüşmesi sonucunu doğuracak şekilde kendi paylarını iktisap etmesine yasak getirmektedir.
2. Sermaye
Yeni TTK ile limited şirket için aranan asgari sermaye tutarı, 5.000 TL’den 10.000 TL’ye çıkarılmıştır. Yürürlükte bulunan Türk Ticaret Kanunu’nun aksine, yeni TTK ile şirket sermayesinin taksitle ödenmesine ilişkin hüküm ve buna bağlı olarak temerrüt hükümleri ortadan kaldırılmıştır. Dolayısıyla payın bir defada ödenmesi söz konusu olacaktır. Ayrıca esas sermaye payının nama yazılı senede bağlanması ve şirket sözleşmesinde yer alması kaydıyla limited şirketlerin intifa senetleri çıkarması(diğer bir deyişle, ortak sıfatına sahip olmaksızın şirketin kar payından hak edinilmesini sağlayan senetler) da mümkün hale gelmektedir.
3. Esas sözleşme ve tescil
Yeni TTK’da, şirket ana sözleşmesinde bulunması gereken kayıtlar bakımından “Zorunlu kayıtlar” ve “Şirket sözleşmelerinde öngörülmeleri şartıyla bağlayıcı olan hükümler” başlıkları altında ikili bir ayırım yapılmıştır. Böylece limited şirket ana sözleşmesi hazırlanırken göz önüne alınması gereken temel hususlar, yeni TTK’nun 577. maddesinde sıralanmıştır. Bununla birlikte, anonim şirketlerin denetçiye ve işlem denetçileriyle denetime ve özel denetime ilişkin hükümleri limited şirketlere de uygulanacaktır. Dolayısıyla ana sözleşmelerde denetçi müessesesine ilişkin hükümlerin de yer alması gerekmektedir. Tüm bunların yanı sıra, yeni TTK’nun 573. maddesinin 3. bendi ile limited şirketlerin sigortacılık yapabilmeleri mümkün hale gelmektedir.
Şirket esas sözleşmesinde yer almak koşulu ile sermayenin itibari değerinin iki katını aşmayacak ölçüde ek ödeme yükümlülüğü getirilebilir ve yükümlülük hissenin devrinin tescilinden itibaren iki yıl içinde şirket iflas etmiş ise devreden ortaktan istenebilir.
Esas sözleşmenin tescil süresi 30 gün olarak belirlenmiştir.
4. Esas sermaye payının devri ve tescili
Limited şirketin esas sermaye payının devri hususunda da yeni TTK’da bir takım değişiklikler yapılmıştır. Buna göre, şirket sözleşmesi devri yasaklamış veya genel kurul onayı vermeyi reddetmişse, ortağın haklı sebeple şirketten çıkma hakkı saklı tutulmuştur. Ayrıca şirket sözleşmesinde ek ödeme veya yan edim yükümlülükleri öngörüldüğü takdirde, devralanın ödeme gücü şüpheli görüldüğü için ondan istenen teminat verilmemişse, genel kurul şirket sözleşmesinde hüküm bulunmasa bile, onayı reddedebilir. Eğer başvurudan itibaren 3 ay içinde genel kurul reddetmediği takdirde onayı vermiş sayılır.
Öte yandan yeni TTK’nun 598. maddesine göre, esas sermaye payının devrinin şirket müdürleri tarafından 30 gün içinde yapılmaması halinde, ayrılan ortağa, Ticaret Siciline başvurmak suretiyle payına ilişkin kaydı silebilme hakkı tanınmıştır. Ayrıca yeni kanun ile şirket esas sermaye payı üzerinde genel kurul kararı ile rehin hakkı kurulması da mümkün kılınmaktadır.
5. Yönetim ve temsil
Yeni TTK’da, yürürlükte bulunan kanununun aksine, limited şirketin yönetim hakkı ortaklara verilmemiş olup, seçilmiş bir yönetim biçimi getirilmiştir. Şirketin kuruluş başvurusu da müdürler tarafından imzalanmaktadır. Ancak her ne kadar yönetim yetkisi müdüre/müdürlere bırakılmışsa da, yeni TTK’nun 623. maddesine göre, şirkette birden fazla müdür tayin edilmişse, en azından bir ortağın, müdürler kurulunda yer alması gerekmektedir. Müdürler kurulu başkanının şirket ortağı olma zorunluluğu bulunmamaktadır.
Yeni kanunda limited şirketi müdürlerinin yerleşim yerleri de düzenlenmiştir. Buna göre şirket müdürlerinden en az birinin yerleşim yerinin Türkiye’de olması ve bu müdürün şirketin tek başına temsile yetkisinin bulunması gerektiği ifade edilmiştir. Eğer söz konusu maddeye aykırı davranıldığı Ticaret sicili müdürlüğü tarafından tespit edilirse, şirkete uygun süre verilerek bu durumun düzeltilmesi istenmektedir. Aksi takdirde Ticaret sicil memuru şirketin feshini mahkemeden talep edebilir.
Öte yandan limited şirketlerin müdürlerinin devredilmez ve vazgeçilmez görevleri sınırlı sayıda sayılmış ve bu sayede müdürlerin yetki sınırları açıkça ortaya konmuştur.
Sonuç olarak 6102 sayılı Yeni Türk Ticaret Kanununu ile ortak sayıları, asgari bire indirilen limited şirketlerin, ticaret hayatında daha etkin bir şekilde faaliyet göstermelerinin amaçlandığı gözlenmektedir. Öte yandan özellikle, limited şirketlerin bağımsız denetime tabi tutulması ve bu şirketler için uluslar arası finansal raporlama standartlarına uyumlu Türkiye Muhasebe Standartlarının uygulanacak olması da, limited şirketlerin, daha çok anonim şirketlere benzemesine sebebiyet vermekte ve dolayısıyla yeni kanun ile piyasada güçlü işletme yapılarının geliştirilmesinin önü açılmaktadır.Yine limited şirket müdürünün Türkiye’de ikametgahının olması zorunluluğu önemli bir düzenlemedir.