Giriş
Ticari hayatttaki gelişmelere paralel olarak son dönemde şirket bölünmeleri konusu önem kazanmıştır. Bölünme, çok büyüyen ve çekirdek işletme konusundan uzaklaşan şirketlerin ana konularına dönebilmelerine olanak sağlayan bir yol olarak ifade edilebilir. Bunun yanı sıra şirket sahibi sağlığında mirasçılarının ortaklığı sürdüremeyeceklerine inanıyorsa şirketini bölmek suretiyle, mirasçılardan her birine ayrı bir şirket düşmesini sağlayabilir. Ayrıca bölünme sayesinde halka açılmak isteyen şirketlerin bir kısım varlıkları şirket dışına çıkararak yalnızca paylaşılması düşünülen varlıklar ile halka açılması sağlanabilir. Görüldüğü üzere bölünme müessesinin birçok uygulama alanı vardır.
Ülkemizde şirket bölünmelerine ilişkin yasal düzenlemelere baktığımızda yeterli olmadığını söyleyebiliriz. Yeni Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 19. maddesi ve buna uygun olarak çıkarılan Anonim ve Limited Şirketlerin Kısmi Bölünme İşlemlerinin Usul ve Esaslarının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ ve 1 no’lu Kurumlar Vergisi Kanunu Tebliği’nin ilgili hükümleri bölünmeye ilişkin yasal düzenlemeler olarak sayılabilir.. Ancak tüm bu düzenlemeler konuyu maddi hukuk yönünden değil de ağırlıklı olarak vergi hukuku yönünden ele almaktadır.
Kavram Olarak
Bölünme kavram olarak, sermaye şirketlerinin ve kooperatiflerin malvarlıklarını tamamen veya kısmen kendilerinden ayırarak tasfiyesiz olarak ve kısmî küllî halefiyet yoluyla başka sermaye şirketlerine veya kooperatiflere devretmeleri ve bunun karşılığında bölünen şirketin ortaklarının devralan şirketlerde ortak konumunu kendiliğinden elde etmeleridir. Bir şirketin malvarlığı bölünmüş ve malvarlığının bir bölümü başka bir şirkete kanunen intikal ettiğinde, bölünen şirket ortaklarının payları, devredilen malvarlığının değeri kadar değer yitirir. Yitirilen değerin karşılanması için, devralan şirketin/şirketin paylarını, bölünen şirketin ortakları kendiliğinden kazanır.
Şirketler tam veya kısmi bölünebilir. Tam bölünmede, şirketin tüm malvarlığı bölümlere ayrılır ve diğer şirketlere devrolunur. Bölünen şirketin ortakları, devralan şirketlerin paylarını ve haklarını iktisap ederler. Tam bölünüp devrolunan şirket sona erer ve unvanı ticaret sicilinden silinir. Kısmî bölünmede ise bir şirketin malvarlığının bir veya birden fazla bölümü diğer şirketlere devrolunur. Bölünen şirketin ortakları, devralan şirketlerin paylarını ve haklarını iktisap ederler veya bölünen şirket devredilen malvarlığı bölümlerinin karşılığında devralan şirketlerdeki payları ve hakları elde eder.
Bölünen şirketlerin aynı neviden olması gerekmez. Anonim şirket, mevcut veya yeni kurulacak iki veya daha fazla anonim şirkete veya limited şirkete bölünebilir.
Vergi Avantajları
Bölünmenin çok çeşitli uygulama alanları olsa da en can alıcı noktası hiç şüphesiz vergi avantajlarıdır. Bölünme, vergi ödenmeden yapılan bir işlemdir. Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 20.maddesi gereği bölünme işlemi kurumlar vergisine tabi değildir. Bu hüküm bölünme müessesinin ruhuna son derece uygundur. Bölünme ile birlikte şirketin bilanço rakamları devralan şirketlere geçeceğinden dolayı kazanç oluşmayacaktır ve bu nedenle vergi ödenmemesi gerekir. Ayrıca Katma Değer Vergisi Kanunu uyarınca bölünme işlemi katma değer vergisi doğmadan gerçekleşmektedir. Bölünmeye ilişkin Harçlar Kanunu ve Damga Vergisi Kanunu’nda avantajlar mevcuttur. Buna göre bölünme yoluyla el değiştiren gayrimenkullerin, tapu tescilinde tapu harcı ödenmediği gibi bölünme sözleşmesi ve ilgili diğer belgeler damga vergisinden istisna edilmiştir.
Türk Ticaret Kanunu Tasarısı Açısından Değerlendirme
Şirket bölünmeleri konusunda yakın zamanda yürürlüğe girmesi beklenen Türk Ticaret Kanunu Tasarısı’ndan da bahsetmek gerekir. Bölünme, maddi hukuk yönünden ilk defa tasarı ile düzenlenmiştir. Bu nedenle tasarının yürürlüğe girmesi halinde bölünme konusundaki yasal boşluğun dolması mümkün olacaktır. Tasarıda madde 159 ile 179 arasında şirket bölünmeleri konusunu düzenlemektedir. Bu maddelerde ortaklık paylarının ve haklarının korunması, bölünme sözleşmesi, bölünme işleminin denetlenmesi, şirket alacaklılarının durumu ve tescil gibi birçok önemli konu ele alınmaktadır. Türk Ticaret Kanunu Tasarı hem tam bölünme hem kısmi bölünmeyi düzenlemektedir. Kısmi bölünmeyi de tam kısmi bölünme ve yavru şirket kurma olarak ikiye ayırarak ele almaktadır. Tasarı; bölünme işleminin çeşitli aşamalardan geçmesini öngörmektedir. Öncelikle bölünmenin türüne göre bölünme sözleşmesi veya bölünme raporu hazırlanmalıdır. Şirket alacaklılarının hakları güvence altına alınmadan da bölünme kararı alınması mümkün olmamaktadır. Ayrıca bölünmeye katılan ortaklıkların yönetim organları bölünme hakkında rapor hazırlayacaktır.
Sonuç
Son döneme kadar yasal düzenlemelerdeki yetersizlikler nedeniyle sıklıkla uygulanmasa da son dönemde getirilen yasal düzenlemelerle birlikte bölünme müessesesi bir çok konuda uygulanabilmesi ve sağladığı vergi avantajları sayesinde ticaret hayatı için önemli bir konuma geldiği söylenebilir. Ancak konunun gerek hukuksal gerekse vergisel düzlemde çok net bilinmemesi de ayrı bir sorun teşkil ettiği de gözardı edilmemelidir. Nasıl ki Rekabeti Korunması Hakkında Kanun’un yürürlüğe girmesiyle birleşme ve devralmalar önem kazandıysa Türk Ticaret Kanunu Tasarısı’nın yürürlüğe girmesi ile birlikte şirket bölünmeleri de aynı seviyeye geleceği şüphesizdir.